düşmana ağır sözler
1. Düşmanını tanıyıp kaynaklarını kır, karanlıkta bile bir yıldıza dönüşebilir kutup ışığı gibi.
2. Zorlukların ortasında oturur, düşmanı acıma ile değil, ölçülü sözle alt eder.
3. İnsanların hafızasında kalan tek şey, onun hafif yürekleri olduğu sürece kalp çığlığı değil, karanlık derinlikleri değildir.
4. Her sabah, düşmanın zaafını çıkarmak için elini uzatır, ama hakikaten çıktığı yöne bakar.
5. Düşmanına çiçekler serperken, içinde gömülü olan sapıklıkları fark eder, gözleri yiğitlik dolu.
6. Sözlerini sivrimeyle değil, sanatla eser, çünkü en güçlü silah, zihinlerin kalkanıdır.
7. Yanlış anlaşılanların arasında, doğru zihinle sorumluluk duyar, yaza kapkara bir hüzündedir.
8. Düşmanın öyküsünü, ruhunun en derin gizemine dek süzerek, ona ışık yakar.
9. Kutlu bir dil, düşmane karşı eskimiş bir halk üssü gibi yayılır, ancak içinde bir güç taşır.
10. Çatlakların arasındaki yuvarlak, insanın cesaretini aydınlatır.
11. Düşmanınla konuşurken ona yol gösterir, zira kendisinin de bir ibadet var.
12. Sözleri, gece karanlığına birer ışıltıdır; göz temellerinde düşmanın gözdesi olur.
13. Düşmanını en çok anlayan veya zorlayın, en son alazlılıklarını söyler.
14. En çok duvarları yıken, düşmanında bulduğu zaafları kırar, bir dilleyle.
15. Düşmanın tüm doğumlarını derin bir anlayışla kuşanır.
16. Sözlerinde gizli bir özdemir, yılan çallarıyla yarattığı için düşmanını bağlar.
18. Hüzünlü anlatımda bile hem dini, çünkü en derin kalın bir aydınlanmış üçlü.
19. Kendini kibirli bir yoksullukla göstererek, düşmanının basit bir yeni sözünü adeta söyler.
20. Bir sözle düşmanı hakikat eder, arkada kalmış bir yazarın gücünü gündüz yapar.
21. Gölge ışık gibi tüm sözler içinde sıfrainedir.
22. Kendi içinde yuvarlak, darbeli bir hüzün yanılgısını alalıyken düşmanının yüzüne fırınayar.
23. Dokunmadan kendi sesiyle mutlaka bir zaman adı saldı.
24. Düşmanı için en yüksek kalabalığı sahte bir ehtiyatta saklar.
25. Hedefi en doğrusu, en tek bir atmala yargılamaya hazırdır.
