güzel sözler ağır
Suskunluğum, dilimin değil; kalbimin feryadıdır.
İnsan, ihaneti en çok “güvendiğinden” öğrenir.
Dost görünenler, düşmanın yapamadığını yapar.
Gülüşlerimin ardında bir mezarlık acı saklıdır.
En derin yarayı, en yakın bildikler açar.
Kalp kırmak, taş yıkmaktan daha ağır bir günahtır.
İnsan, ne kadar yara aldıysa o kadar sessizleşir.
Güzel konuşmak kolaydır, asıl mesele güzel kalabilmektir.
Herkes yoluna devam eder, geride enkazı sen toplarsın.
Bir söz, bin darbeye bedel olabilir.
İnsanlar maskesini düşürünce, hakikat acı olur.
Related Post
En ağır intikam, gülüp geçmektir.
İhanetin hesabı, ömrün en karanlık gecesinde çıkar.
Sırtımdaki yük değil, sırtımdaki bıçak ağırdır.
Gerçek dost, acıyı gizlemez; gözünün içine baka baka söyler.
Bazen sessizlik, haykırışların en büyüğüdür.
İnsan yıkılırsa, en çok güvendiği duvarın altında kalır.
Yarayı kapatır zaman, ama izi asla silmez.
Güçlü görünmek zorundayım, çünkü yıkılsam sevineni çok.
İnsanı, söz değil; gözdeki vicdan anlatır.
Çoğu gülüş, acının kamuflajıdır.
Yaşadığım acı, bana ders değil; kalbime zincir oldu.
İnsan değerini, düşerken yanında kalanlardan öğrenir.
Bazen ağır olmak, sessiz durmakla başlar.
Hayat, kimseyi boşuna kırmaz; herkes hak ettiğini yaşar.
Susarsın, çünkü anlatınca anlamayacak çok insan vardır.
Kalbimdeki soğukluk, insanların samimiyetsizliğindendir.
İhanet, sadece arkadan vurulmak değil; yüzüne gülüp içten kin tutmaktır.
Acının en büyüğü, gözyaşıyla değil; yürekle ağlanandır.
En ağır söz, suskunluktur; çünkü hiçbir cevap vermez ama yakar.
Ağır yaralar sessizce kanar, en çok da kalbin derinliklerinde.
İnsan, yalnızlığıyla dost olmayı öğrenince, kimsenin gidişi acıtmaz.
En sert yumruğu hayattan değil, güvendiğin omuzdan yersin.
Hayat, kimseye adalet dağıtmaz; sadece sabrı tartar.
Kimi sözler, kurşun gibi ağırdır; sessizlik bile bazen daha insaflıdır.
Düşenin dostu olmaz derler; aslında vardır, ama o da dipte bekler.
Güven, bir kez kırıldığında, cam gibi keser ellerini.
İnsan bazen öyle yorgundur ki, nefesi bile omuzlarına yük olur.
Gözyaşı akmazsa, iç kanar; işte en tehlikelisi budur.
En derin acılar, en sessiz insanların içinde saklıdır.
İnsanların yüzü maskedir; gerçek yüz, ancak yalnızlıkta görünür.
Kimi yaralar iyileşmez; sadece acı alışkanlığa dönüşür.
Hayatın yükü ağırdır, ama insanın ihaneti daha ağırdır.
Bir gün, en güçlü görünen bile, en sessiz çığlığı atar.
Kalbin acısı, taşın ağırlığından beterdir.
Bazı yollar yalnız yürünür; çünkü kimse seninle yanmak istemez.
Gidenin arkasından bakmak, aslında kendi yarana tuz basmaktır.
İnsan, en çok sustuklarında tükenir.
Geceler, dertleri gizleyen en koyu perde gibidir.
Bazen en ağır söz, söylenmeyendir.
Ağır söz taşır yüreği, dil değil; çünkü gerçek acı sessizlikte saklıdır.
İnsanı en çok yoran yol değil, omzuna binen vefasızlıktır.
Değer bilmeyene verilen emek, çölde açan çiçeğe su vermek gibidir.
Bazı bakışlar vardır; bin kelimeden ağır, bir suskunluktan keskin.
İnsan, ihaneti en çok yakınından öğrenir.
Güzel yüz değil, sağlam duruş bırakır izini.
Söz değil, davranış sınar insanın içini.
Kimseye yaranmaya çalışma, kendine yetmeyi öğren.
Zenginlik cebinde değil, onurunda taşınır.
İnsan, kaybettiğiyle değil, kaybettirdiğiyle sınanır.
Bir gün susarsam bil ki ağırlığım, sözlerimden çok acılarımdan gelir.
Dost görünüp düşmanlık eden, açık düşmandan daha ağırdır.
Yüreğinde ağırlık taşımayanın sözü de hafif kalır.
İnsan, sustuğunda büyür; konuştuğunda değil.
Ağır insan, önce düşünür sonra söyler; hafif olan ise önce söyler sonra pişman olur.
Herkesin sırtında taşıdığı bir yük vardır, ama asıl ağır olan insanın kendi içindeki boşluktur.
Sabrı taşıran an, en ağır fırtınaları doğurur.
Değer vermek, ağır insanın işidir; karşılık beklemek ise zayıfın.
Yürek, taşıdığı hüzün kadar ağırdır.
Bir söz bazen dağları yerinden oynatır, bir suskunluksa insanı mezara gömer.