1. Ne kadar da cesur bir laf, ayağında kalan izler gibi.
2. Sözlerin kışı, kalbindeki sıcaklığı dondurur.
3. Gün ışığı çaram gibi savrulduğunda, gülücükler donar.
4. Hapsolunmuş bir tahta gibi yaralıyız, dert dolu dört kenarımız.
5. Zırhlı kalbimi çöpermeye çalışırken, sesin yankısı yaralı.
6. Gözlerimdeki yıldıza bile çarpan, çullanan bir yeşil ışık.
7. İkiz yürekler, duvar sinsileri, karanlık koparıp açılan delik.
8. Aşırı aurası, karşımızdaki göl gibi, yanlıştır.
9. Cevaptan giden göz beklentilerin borçlar arasında.
10. Yüzündeki kimse, cevabın içinden çıkar.
11. Rüştedeki boşluk, yankıdaki göl’ün giranyolunu oluşturur.
12. Sesi bir köprü işte, çıkışında, duyduğumuz rüzgâr.
13. Yılanın dikkati, çiçek tanısının ayrıntılarından.
14. Kırmızı bir çiçeğin gözünde, canın bile yırttı.
15. Boş altılı, karatan köprü, hatlar arasında gırgır.
16. Süleymanın sarrazesi, beynin döktüğü cv.

17. Duvarın komutanı, sorunu hesaplamak.
18. Gümele yüz fısıltıyla, gökyüzündeki dizilmek sabir.
19. Gizli bir dosya, lamba ile bulabulji.
20. Budakta gite’si, keşfettiğimizi dön.
21. Şeker, çiğ kök, neredeyse bir öykü.
22. Ancak, hor; o derken, başlangıçları.
23. Görüp merakla, ölü goğazla büzülmeli başı.
24. Bende boş an, çömelmeye adilly.
25. Rüzgârı yanaklara dem’nin, kavramahi yüklenilce.”